KILIÇDAROĞLU 'Fidan'ın eli güçlü. AKP'nin içindeki bütün kirli ilişkileri biliyor'

CHP Genel Başkani Kılıçdaroğlu Hakan Fidan'ın adaylığını ve AKP'nin 'CHP paralel yapıyla işbirliği yapıyor' yakıştırmasını, iddiasını değerlendirirken hesap sordu…

PAYLAŞ
Harput Sancak Haber - Harput Sancak Haber

-”Adında ‘milli’ ifadesi olan bir kurumun, bir kişinin sır küpü olması ne demektir? ‘Benim sır küpüm’ diyor, ‘devletin sır küpü’ demiyor. Siz MİT’in müsteşarısınız ama, bir kişinin sır küpüsünüz? Devletin sır küpü olmanız gerekirken, devleti bir tarafa itiyorsunuz, bir kişinin sır küpü oluyorsunuz.”

-“ Ben neden sır küpü olduğunu, Ona hangi bilgilerin servis edildiğini,  Siyasal partilerin nasıl izlendiğini, dinlendiğini, fişlendiğini ve o bilgilerin nasıl iktidar partisine servis edildiğini de çok iyi biliyorum.”

-“ Dönemin başbakanının gözlüklerini takarak, belli kasetleri nasıl izlediğini de çok iyi biliyorum.”

-“Bir gerçeği unutmayalım, Reza Zarrab’ın bakanlarla olan ilişkisini, 18 Nisan 2013′te Erdoğan’ın önüne koyan kişidir Mit Müsteşarı. ‘Bakanların ilişkileri var, parasal ilişkileri var, ortaya çıkarsa, hükümet çok zor durumda kalır’ diyor. İlişkileri biliyor. Bakanların rüşvet aldığını da biliyor. Servis ediyor, dönemin başbakanına, başbakan bunu ters düz edip kapatıyor. Kim bilir Hakan Fidan’ın elinde AKP ile ilgili ne bilgiler var?”

- “Başbakan veya Cumhurbaşkanı  bürokrata ‘yerinde kal’ dediği zaman, yerinde kalır. Kural budur. Kuralı dinlemiyorsa, aralarında çok özel ilişkiler var demektir.”

-”Hele hele, ‘size bu ülkenin ihtiyacı vardır’ diye bir cümle kullanılırsa, hiçbir bürokrat bulunduğu koltuktan ayrılmaz. Çünkü bilir ki ‘ben bu ülke için, devlet için çalışıyorum’ ama MİT Müsteşarı tam bunun tersini yaptı. ‘Yoruldum, ayrılacağım buradan.’ İkisi de ses çıkaramıyorlar. Karşı çıkışın maliyeti çok pahalı olacak. Bunu da gayet iyi biliyorlar. O nedenle MİT Müsteşarı ne derse, ikisi de kabul ediyor”

-“Fidan’ın eli güçlü. AKP’nin içindeki bütün kirli ilişkileri biliyor. Kendi söylediklerini kabul ettiriyor. Cumhurbaşkanı ile başbakanın, adeta ‘emredersiniz, madem ki sen böyle istedin, ihtiyacımız vardı ama buraya geliyorsun, buyur gel’ demenin dışında söyleyecekleri birşey kalmadı”

-“Normalde, MİT Müsteşarları görevi bittikten sonra bir köşeye çekilir, sırlarıyla toprağa gider. Çünkü onlar kendi ülkelerinin bekası için çalışmışlardır ve elde ettikleri bilgileri de devletin geleneklerine uygun olarak, devletin yetkililerine servis etmişlerdir.”

-“Siyasal partileri gözleyip, iktidar partisine bilgi sunduğunuz zaman, Almanya’daki Gestapo’ya dönüşürsünüz. O da yasayla kurulmuştu ama onun görevi, elde ettiği bilgileri devlete değil, iktidardaki siyasi partinin yetkililerine aktarmaktı. “

-“Ben de zaman zaman bugünkü MİT’i Gestapo’ya benzettim. Bizi dinliyorsunuz, milletvekillerimizi fişliyorsunuz ve götürüp iktidar partisine servis ediyorsunuz diye.”

-“Dönemin Başbakanı ‘Ey Kılıçdaroğlu, senin nefes alışını bile takip ediyoruz’ demişti. Bir başbakan, benim nefes alışımı nasıl takip eder? Herhalde kendisi gelip beni dinlemiyordur. Devletin yetkili kurumları var, dinleme konusunda ihtisaslaşmış. ‘Ben, onlara talimat verdim, seni dinliyorlar ve sonra da bana bilgi servis ediyorlar’ Bugün, ‘benim sır küpümdür’ demekle, aslında orada söylediğini bir başka şekilde doğrulamış oluyor”

-“MİT müsteşarları siyasete girmezler, girmemeliler. Şimdi Parlamentoya gelecek, Roboski’nin hesabını verecek mi? Çocuklarımız öldürüldü. Yine dönemin Genelkurmay Başkanı açıklamıştı ‘milli kaynaklardan bilgiyi aldık, onun üzerine gidip bombaladık’ diye. Peki milli kaynaklardan bilgi aldınız da milli kaynak neresi? Herhalde CHP Genel Merkezi değil, adı gayet üstünde, açık, Milli İstihbarat Teşkilatı. Biz, bunu soracağız. Milletvekili olarak çıkıp bunun yanıtını verecek mi?”

-“ İstanbul’da bir kız çocuğumuz otobüste yakıldı molotofkokteyliyle. Atan kimdi? Bir MİT görevlisi. Herhalde bunu da soracağız, bu MİT görevlisinin başka işi, gücü mü yok?”

- “Bir kişinin ‘sır küpü’ olan ve önemli bir konumda bulunan birisi, TBMM’ye dinlenmek için geliyor, fazla yorulmuş. TBMM, tatil yapılacak bir yer değil. Bir kurum bu kadar aşağılanamaz, küçümsenemez”

-“17-25 Aralık’ta bir hükümetin, bir devleti nasıl soyduğuna tanıklık edildi”

- “Hayatımızın hiçbir döneminde, siyasal anlayışımızın da gereği olarak, paralel yapının ne yanında durduk ne de destek verdik. Fakat şunu yaptık; Herhangi bir yurttaş, hukuksuz bir işlemle karşı karşıya kaldığında, biz onun savunucusu olduk”

-“HSYK’nın “AKP’liler, cemaatçiler, ülkücüler ve sosyal demokratlardan” oluştuğu söyleniyor. Böyle bir yargıya güvenebilir misiniz? Eskiden böyle birşey var mıydı? Yoktu, şimdi var”

-“Geçmişte de efendim  CHP ”darbeci, ergenekoncu” dediler. Biz ne darbeciydik, ne Ergenekoncuyduk, biz, haktan, hukuktan yanaydık. Her zaman zulüm görenlerin yanında Zalimin de karşısında  durduk.”

-“Arkadaşlarımız hapishanede hayati tehlike geçiren, hasta olan kişileri de ziyaret ettiler. Bunların içinde Hizbullahçılar da vardı. Şimdi biz Hizbullahçı mıyız? Bir insan mahkumsa, onun hakları varsa insan olarak, onun haklarına sahip çıkmak benim görevimdir. Siyaset, insan hakları, insanın geleceği, huzuru için yapılır.”

-”Hidayet Karaca tutuklandı. Neye göre tutuklandı, ne delilleri var? Darbeci. Bir kişi darbe yapabilir mi hükümete?”

-”Asla ve asla, hiçbir dönem, paralel bir yapıyı da savunmadık. Fethullah Gülen’e biz mi adam gönderdik?. Biz mi ne emri var diye sorduk, Biz mi ne istediler de yapmadık dedik. Sen hükümet sözcünü gönderdin?”

“Senin bakanlarının çocuklarının yatak odalarına kasaları, o kasaların içine dolarları avroları  paralelciler mi koydu? Sen, ‘paralelci’ diye herhangi bir kişiyi görevden aldın diye biz karşı mı çıktık? Hayır.”

-“ Birileri yasa dışı dinlendi, sen görevden aldın, biz karşı mı çıktık? Hayır. ‘Bir başbakan dinleniyor ve üstelik yasa dışı dinleniyor’ dediğinde biz karşı mı çıktık? Hayır. Bir ülkenin başbakanı yasa dışı dinlenmemeli. Dönemin başbakanına söylüyorum; Senin önüne, 18 Nisan 2013′te, MİT Müsteşarı üç sayfalık rapor verdi, ‘iki bakanının rüşvet aldığını’ söyledi. O raporu senin önüne paralelciler mi koydular? “

-“Hiçbir zaman paralel yapıyı savunmadık, savunmayız, savunmayı doğru da bulmayız zaten. CHP’nin geleneğin bellidir. Biz laik bir partiyiz, inançların siyasete alet edilmesine karşıyız, her inanca saygılıyız. Fakat inanç, siyaset konusu yapılmaz. Çünkü insan, Allah için ibadet eder, siyaset için değil.”

HABERİ PAYLAŞ:
BUNLARA DA BAKIN