ÖĞRETMENİN SAHİPSİZLİĞİ - Gazi KARABULUT

ÖĞRETMENİN SAHİPSİZLİĞİ


Hızla değer kaybediyor.
Artık, "Hiç bir şey olamazsan, bari öğretmen ol," diyen de yok...
Mesele, maddi tartışmaların ötesinde, bir mesleğin itibar kaybetmesine evrildi.
Şairin "Bir dağ başı yalnızlığı yaşıyorum yeniden," dediği gibi bir çaresizliğin içinde kıvranıyor öğretmenlik mesleği...
...
Pek de beklentileri yoktu aslında öğretmenlerin...
Varlıklarını, var oldukları millete adayan öğretmen istedi ki...
"Geleceğin Türkiye'si" için çalışırken, anlatırken, yazarken, o Türkiye'yi inşa edecek nesiller için çırpınırken, onuruma dokunma...
Ülkemin çocukları için kendimden vazgeçerken, evimi, evdeşimi, çocuklarımı unuturken, yoluma gereksiz engeller koyma...
İlmek ilmek dokurken memleketimin geleceğini; karartma ümitlerimi, diye feryat etmekteler...
...
Her gün bir yerlerde şiddete uğrayan öğretmen haberi duyuluyor.
Bu şiddet sarmalı, bir kaç kanalda bir kaç dakika haber yapılıp unutuluyor.
Hatta doktor dövmekle iftihar edenler, şimdi aynı cümleleri bu kez de öğretmen dövmenin engin hazzıyla coşuyor...
Kimi zaman öğrencilerinin gözü önünde, bazen okul çıkışında ve hatta evinde evlatlarının yanında şiddete maruz kalan öğretmenler oluyor...
Ne acı bir durum:
Ömrümüzü "evlatlarınız" olarak gördüğünüz öğrencilerinize feda edeceksiniz sonra da o "evlatlarım" dediğiniz çocukların ebeveynleri tarafından şiddet göreceksiniz.
Peki bu cinnet hâli hangi sürecin ürünü olarak toplumun bünyesine sirayet etti?
Saymakla bitmeyecek pek çok sebep sıralayabiliriz...
Sıralasak...
Anlatsak...
Yazsak...
İlgilisi üzerine alınır mı bilmem?
Ancak yapılması gerekenden bahsetmek daha doğru olacaktır.
O da "öğretmenin itibarını yeniden kazandırmak" olmalıdır.
Kanuni düzenlemeler, hukuki adımlar, maddi iyileştirmeler zaten olması gereken bir doğal durumdur.
Bizim vurguladığımız; mesleğin yüksek değeriyle, tarihi ve kültürel karşılığı ile ilgili...
Bu bakış, kültürümüzün geçmişinde dipdiri durmaktadır.
Bize göre öğretmen, "Geçeceği yol bütün engellerle örtülü olduğu halde, buna tahammül etmesini bilen ve tahammüle âşık idealcidir. Muallim kaderin karşısına çıkardığı engellerle mücadele ederken, sonuna kadar nefsinden fedakârlık yapmayı göze alabilen cesur insandır." diyen Nurettin Topçu gibi vazgeçmeyi düşünmeyen bir vefa insanıdır.
...
Söz sahipleri...
Bilinsin ki sahip çıkılmazsa öğretmene yarınlar daha da karanlık olacak.
Yapılması gerekenler geciktikçe, ülkenin de milletin de ülküleri gecikecektir.
Bizden söylemesi...

 

[email protected]

YAZIYI PAYLAŞ!

YAZARIN SON 5 YAZISI
04Nis

BAŞBUĞ ve EVLATLARI

19Ara

ÖĞRETMENİN SAHİPSİZLİĞİ

30Kas
15Kas
31May

SINAVLAR VE TUTUMLAR